Çalıştığımız ortamda her zaman ön planda tutulmak isteriz. İster hostes olun, ister bir restoranda garson ya da kurumsal bir firmada CEO.
Hepimizin iş ortamında ister istemez vurdumduymazlık tuzağına düştüğü zamanlar olmuştur. Bazen öyle kelimeler kullanırız ki yaptığımız hatanın biz bile farkına varamayız. Günümüzde yaptığımız işte en iyi olmamız yeterli gelmiyor. İş arkadaşlarımızın, patronlarımızın bizim hakkındaki düşüncelerini yönlendirmemiz de gerekebiliyor.
İnsanlarla iletişimde kullanmamamız gereken en önemli konuşma şekillerini sizin için derledik;
Argo Sözcükler
Ofiste argo sözcükler kullanmak yaptığınız espirilerde arkadaşlarınızı güldürse de profesyonellik anlamında sizin için zararı olacaktır. Argo konuşmak iş arkadaşlarınızda size karşı saygı eksikliği yaratır.
“Şu anda meşgulüm”
Patronunuzdan herhangi bir iş aldığınızda meşgul olduğunuzu söylemek açıkçası pek akıllıca bir fikir değildir. Eğer gerçekten meşgulseniz “Şu an meşgulüm” cümlesinden sonra tamamlayıcı bir – iki cümle daha kurmanız sizin faydanıza olacaktır.
“Şu an meşgulüm fakat elimdeki işi en kısa zamanda bitireceğim. Böylece verdiğiniz işe kısa zamanda başlayabilirim.” Gibi. Nasıl fikir? : )
Gece Maceralarınız
Hepimiz eğlenmeyi severiz. Bazen sınırlarımızı da aşabiliriz. Bu gayet normal. Tüm hafta çalışmanın sonucunda arkadaşlarımızla – sevgilimizle güzel bir haftasonunu neden hak etmeyelim?
Ama Pazartesi günü geldiğinde ofisteki görünümümüz “Sıkı çalışmaya hazırım!” modunda olmalı. “Hala kafam güzel gibi”, “Su içince bile başım dönüyor sanki”, “Haftasonu boyunca oturamadım bile” gibi cümleler kurmak patronunuzun gözünde negatif bir imaj oluşturmaya yeter de artar bile!
Bunu yapmak İmkansız
Biraz önce bunu yapmak imkansız mı dedin? Benim gözümde imkansız diye bir şey yoktur. İş hayatında imkansızlık denen kavram; sıkı çalışma ve araştırma gereken işlere verilen isimdir.
Ne kadar sert görünse de imkansızlık tembelliğin, isteksizliğin ve sorumluluk alamamanın işareti olarak görünür. Emin olun patronunuz bunu hiç sevmez : )
Dedikodu
Kişisel hayatınızı evcil hayvanınız gibi görün! Demek istediğim evin kapısını kapattığınızda bırakın içerde kalsın. İşyerindeki profesyonelliğinizi karıştırmayın.
‘ “Ahmet ile Ayşe’yi duydun mu?” Hayır duymadım.. Açıkçası umrumda da değil ‘
Dedikodu aslında iş hayatımızın dışında da kendimizden uzak tutmamız gereken lanet bir şeydir. Empati yapın. Mesela birinin sizin hakkınızda dedikodu yaptığını düşünün. Nasıl bir his? Sinir katsayınız artar. Siz de onun hakkında konuşursunuz. Fakat böyle bir şey ofis ortamında gerçekleşirse eğer konuşmadan önce bile 2 kere düşünün. Kendinizi aynı duruma sokmak istemezsiniz.